Listeye Geri Dön
http://Rayda%20Giden%20Dev%20Köpek%20-%20Koalia%20hikayeleri%20tarafından%20bir%20hikaye

Rayda Giden Dev Köpek

Bir yolculuğun en heyecan verici kısmı, nereye gideceğini bilmeden maceralara atılmaktır. İşte tam da böyle bir olay, Minik isimli sevimli bir köpeği bekliyordu. Minik, her ne kadar ismiyle çelişse de oldukça büyük bir köpekti. Kulakları kocamandı ve patileriyle yere vurduğunda, sanki bir dev geçiyormuş gibi bir ses çıkarıyordu. Minik’in sahibi olan küçük çocuk Ali, onu her zaman yanına alır ve kilometrelerce yürüdükten sonra birlikte doğayı keşfe çıkarlardı. Ancak bu seferki macera, sıradan yürüyüşlerinden çok daha farklı olacaktı.

Bir sabah aniden bir ilan gördüler: Devasa Uçan Uçak Gezileri Başlıyor! İnanılmaz Manzaralar ve Daha Fazlası! Ali'nin gözleri parladı ve hemen Minik’in tüylerini okşayarak heyecanla, Bu maceraya katılmalıyız! dedi. Minik ise bir havlamayla Ali’yi onayladı.

Uçağa adım attıklarında, yoğun bir kalabalığın içinde kendilerini buldular. Minik, devasa bedenine rağmen zarif bir şekilde Ali’nin yanında yürüyerek, kimselere çarpmadan uçağın en ön kısmına geldiler. Ali, cebinden küçük bir fotoğraf makinesi çıkardı ve Minik’e gösterip, Bununla uçaktaki her şeyi fotoğraflayacağız! dedi. Fotoğraf makinesi onların bu yolculuğunu ölümsüz kılacaktı.

Uçak havalandıktan kısa bir süre sonra garip bir sarsıntı oldu. Yolcular bir yandan paniğe kapılırken diğer yandan da merak içinde etrafa bakınmaktaydılar. Uçağın camında dev bir yaratığın gölgesi belirdi. Minik ve Ali, nefeslerini tutarak neler olduğunu anlamaya çalıştılar. Aniden, pilotun sesi duyuldu: Değerli yolcular, kokpitimize bir ejderha yaklaşıyor! Lütfen sakin olun!

Bir yanda merak, bir yanda korku dolu bir an yaşanırken kapı açıldı ve dev bir ejderha içeri girdi. Herkes sessizliğe büründü. Ejderha, devasa kanatları ve pullu bedeniyle heybetli bir şekilde önlerinde duruyordu. Ancak gözlerinde tehditkâr bir bakıştan ziyade, yardımsever bir ifade vardı.

Minik, devasa bedenine rağmen zarif adımlarla ejderhaya yaklaştı. Ejderha, Minik’in bu cesaretine hayran kalarak, nazikçe konuştu:
— Sizden korkmayın, dedi ejderha. Benim adım Alevkanat. Buraya yanlışlıkla geldim ve geri dönmenin yolunu arıyorum. Yardımcı olabilir misiniz?

Ali, heyecan ve korku dolu bir şekilde Minik’in yanına gitti. — Bizim size nasıl yardımcı olabileceğimizi bilmiyorum ama elimizden geleni yaparız, dedi. Minik de bir havlamayla Ali’ye katıldı.

Ejderha, uçağın kokpitine göz atmalarını önerdi. Belki de orada geri dönmesi için gereken bilgiyi bulabilirlerdi. Küçük bir araştırma yaptıktan sonra, Minik’in hassas burunuyla kokpitin gizli bir bölümünü keşfettiler. Minik’in patileri bu gizli düğmeyi basınca, önlerinde bir harita belirdi. Bu, ejderhanın dünyasına giden yolun haritasıydı.

— Harika! Bunu bulduk! diye bağırdı Ali. — Alevkanat, seni geri götürecek yeri bulduk!

Ejderha bu yardımdan dolayı minnettardı ve onlara teşekkür etti. Ancak, haritada beliren bazı sembolleri anlamak için daha fazla bilgiye ihtiyaçları vardı. İşte tam da bu sırada, Ali’nin fotoğraf makinesi devreye girdi. Fotoğrafları büyüterek sembollerin anlamını çözmeye başladılar. Bu iş biraz zaman aldı ancak nihayetinde başarılı oldular.

Ejderha, harita sayesinde dünyasına geri dönmenin yolunu buldu. Uçağın arka kapısını nazikçe açtı ve devasa kanatlarını çırparak gökyüzüne yükseldi. Seyahat eden yolcular hem rahatlamış hem de bu sıra dışı olayı yaşamış olmanın heyecanını duyuyorlardı. Minik ve Ali ise başardıkları işten dolayı mutluydular.

Geriye döndüklerinde bu macerayı anlatacakları pek çok fotoğrafa sahiptiler. Ali, fotoğrafları bir albümde topladı ve her birisine özel bir not ekledi. Minik ise sahibi Ali’ye gururla bakıyordu. Bu bir macera dolu hatıra olmuş ve onların unutulmaz anılarından biri haline gelmişti.

Uçak tekrar yere indiğinde, Ali ve Minik, bu benzersiz deneyimin anısıyla daha güçlü bağlar kurmuşlardı. Her zaman olduğu gibi doğayı keşfetmeye çıkarak yeni maceralara yelken açmadan önce, ejderha Alevkanat'ı unutmadılar. Belki de bir gün, gökyüzünde tekrar karşılaşırlar ve yeni bir maceraya atılırlardı.

Minik ve Ali, kol kola evlerinin yolunu tutarken, arkalarında bir fotoğraf makinesi dolusu anı, bir ejderhanın dostluğu ve unutulmayacak bir macera bırakmışlardı.

Paylaşmak

Laisser un commentaire

nineteen − nineteen =