Listeye Geri Dön
http://Yolculuğun%20Sırrı%20-%20Koalia%20hikayeleri%20tarafından%20bir%20hikaye

Yolculuğun Sırrı

Pamuk gibi bir sabah, minik tırtıl Misko yapraklarını kemirirken karavan parkında neşeyle dolanıyordu. Gözüne bir araba ilişince meraklandı ve kendini incelemenin verdiği zevke bıraktı. Araba gerçekten de büyüleyici görünüyordu: Parlak kırmızı rengi, göz alıcı siyah tekerlekleri ve süslü camlarıyla bir masal kahramanı gibiydi.

Misko, o günkü macerasına bu arabayla başlamış olacağını hayal bile edemezdi. Mutlu bir şekilde arabayı incelerken, dikkati bir kahkaha sesine takıldı. Karavanın içinde kim olduğunu merak ederek yavaşça kapının kenarından içeri doğru süzüldü. Küçük kalbi heyecandan hızla atıyordu.

İçeride neşeli seslerin sahipleri, rengârenk giysiler giyinmiş bir grup insanla yer değiştiren büyük bir balina, Anais, idi. Anais, kocaman bir su balonu gösterisi hazırlıyordu. Su balonu gösterileri karavanın içindeki herkesi büyüleyici bir şekilde eğlendiriyordu. Ancak Misko, Anais’in dünya tatlısı bir balina olduğu gerçeğiyle baş başa kaldı.

— Aman Tanrım! dedi Misko, şaşkınlıkla. Sen kocaman bir balinasın ve bu karavanda ne işin var?

— Merhaba minik dostum, dedi Anais samimi bir sesle. Bu karavan benim gezgin evim. Güzel ülkeleri ziyaret ediyor ve su balonu gösterilerimle herkesi sevindiriyorum. Senin adın ne, küçük arkadaşım?

— Benim adım Misko. Seninle tanıştığıma çok sevindim, Anais. Ama acaba bu devasa karavanda nasıl hareket edebiliyorsun?

Anais göz kırparak güldü: — Ah, bu karavanın sihirli bir yanı var. İçinde yüzlerce macera barındıran geniş bir dünya var.

Misko’nun yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Gizemli yerleri keşfetmeyi ve Anais ile birlikte maceralara atılmayı seven bir tırtıldan daha heveslisi olamazdı.

Bir gün, Anais ve Misko büyük bir şehir parkına vardılar. Gördükleri her şey kocaman ve olağanüstüydü. Ancak burada onları bekleyen bir entrika vardı: Parkın ortasında devasa bir labirent. Karavana ait olan bu labirentte kaybolmamak için zeka ve cesaretle dolu olmalıydılar.

Anais ve Misko, karavanın sihirli kapısını açtılar ve labirente adım attılar. Labirentin duvarları çeşit çeşit bitkilerle doluydu. Nereye giderlerse gitsinler farklı çiçeklerin kokuları burunlarına doluyordu. Birden bire etraflarındaki bitkiler seslenmeye başladı.

— Hoş geldiniz cesur yolcular! dedi güller. Labirentin sonunda sizleri büyük bir sürpriz bekliyor ama bu yolda dikkatli olmalısınız!

Misko ve Anais bu uyarıya kulak vererek dikkatlice ilerlediler. Bir köşeyi döndüklerinde, yollarını kapatan dev bir böcek gördüler. Büyük böcek, labirentin anahtarı olan altın bir yaprağı koruyordu.

Misko cesurca öne çıktı ve böceğe seslendi: — Sevgili böcek, biz sadece kaybolmadan buradan geçmek istiyoruz. Bize yardım eder misin?

Böcek, uzun antenlerini oynatarak düşünceli bir şekilde Misko’yu süzdü.

— Size yardım edebilirim, dedi böcek. Ama bunun için benimle birlikte bir görev yapmanız gerekecek. Benim küçük yavrularım yemyeşil bir adanın gizemli meyvelerini çok sever. Onları bulup geri getirirseniz, anahtarı size veririm.

Anais ve Misko birbirlerine baktılar ve kabul ettiler. İkili, yemyeşil adanın yolunu tutarak maceralarına devam ettiler. Ada, büyüleyici bitkilerle ve parlak renklerle doluydu. Küçük meyveleri bulana kadar sık sık yılanlarla ve kuşlarla karşılaştılar. Zarif adımlarla ilerleyip meyveleri topladılar ve böceğin yavrularına getirdiler.

Böcek minnettarlıkla onlara anahtarı verdi ve ikili labirentin çıkışına ulaştı. Çıkışın sonunda ise onları bekleyen devasa bir hazine sandığı buldular. Anais, sandığı açmak için kocaman yüzgeciyle kapak kaldırdığında, içinden çeşitli parlak taşlar ve eski haritalar çıktı.

— Bak Misko, dedi Anais. Bu haritalar yeni maceralara ve keşiflere açılıyor.

Misko heyecanla zıplayarak: — This haritalarla daha çok macera yaşayacağız! dedi.

İki dost, yeni haritaları ve hikayeleri araştırırken, karavanla başka diyarlara yol almak için hazırlıklarına başladılar. İleride onları bekleyen daha birçok gizemli yer ve macera olduğunu biliyorlardı.

Paylaşmak

Laisser un commentaire

eight − seven =