Güneşli bir sabah, Eşek Kıvırcık Ormanının eteklerinde dolaşıyor, çevresindeki yeşilliklerle huzur buluyordu. O sabah, her gün gittiği çayırlıklardan biraz daha uzaklaşmaya karar verdi ve bu küçük macera hayatını tamamen değiştirecekti. Yolculuğu sırasında göz alıcı bir binayla karşılaştı. Büyük pencereleri ve kocaman bahçesiyle bu bina, kasabanın okulu olan Bilgi Bahçesi İlkokulu'ydu.
Eşek eğitimi hep merak etmiş ve bir okulu yakından görmek istemişti. Merakına yenik düşerek okula girdi. Koridorlarda çocukların neşeli seslerini duyuyordu. Eşek, bir sınıfa yöneldi ve içeriye girdi. O anda devasa bir korsanla burun buruna geldi. Korsan, ilginç kıyafetleri ve büyük şapkasıyla oldukça dikkat çekiciydi. Göğsünde kocaman bir lamba asılıydı ve bu, onun en değerli hazinesi gibiydi.
— Ahoy! Kimsin sen? diye sordu korsan, sesi koridorlarda yankılandı.
— Ben Kıvırcık. Bu okulun ne olduğunu merak ettim, dedi Eşek biraz çekingen ama bir o kadar da cesurca.
— Ben de Kaptan Tekgöz. Okulunu arayan bir korsanım. Bu lambayı arıyordum ve burayı buldum. Kayıp hazine listemi tamamlamak için bu lamba çok önemli, diye ekledi korsan.
Kıvırcık, korsanın hikayesini ilginç buldu ve ona yardım etmeye karar verdi. İkisi birlikte okulun her köşesini keşfetmeye başladılar. Önce spor salonuna gittiler. Spor malzemeleriyle dolu odada korsan, lambanın gizemli güçleri ile ilgili ipuçları aramaya başladı.
— Bu lambanın okul ile ne ilgisi var? diye sordu Kıvırcık merak içinde.
— Bu lamba eskiden büyük bir bilgeninmiş. Onu bulan, bilgelik ve cesaret sahibi olurmuş. Ama okulun farklı katlarında gizlenen şifreleri çözmemiz gerekiyor, dedi korsan.
İlk şifreyi çözmek için birlikte kütüphaneye gittiler. Burada eski kitaplardan birinde, bilgenin hayatına dair anlatılar buldular. Kitaplarda yazanları takip ederek, okulun gömülü hazinesinin yerini keşfetmeye başladılar. Hazine aslında öğrencilerin bilgilerini ve merakını artırmak için saklanmış altın kitap sayfalarıydı.
— Demek bilgiler, sadece altın kadar kıymetli, dedi Kıvırcık.
— Aynen öyle, dedi Kaptan Tekgöz. Bu bilgileri sadece akıllı ve cesur olanlar bulabilir.
Şifreleri çözerken bazen zorlanıyor, bazen ise kahkahalar atarak eğleniyorlardı. Bilgi Bahçesi İlkokulu'nun her katında farklı şifreler ve bilmeceler vardı. Bir katında kim olduğuna karar veremeyen bir lamba, başka bir katında ise sadece gece parlayan gizemli harfler buldular.
Yarıyıl tatili projesi olarak okulun en üst katına çıkmaları gerekmişti. Yükseklik biraz korkutucu olsa da Eşek Kıvırcık ve Kaptan Tekgöz birbirlerine güvenerek adım adım ilerlediler. Sonunda en üst kattaki büyük salonda karşılarına dev bir bilmece çıktı. Bu bilmece çözülürse, lambanın gerçek gücünü ortaya çıkarabileceklerdi.
— Bu bilmeceyi çözmek için iş birliği yapmalıyız, dedi Kıvırcık.
— Kesinlikle. Tek başıma başaramazdım zaten, diye ekledi Kaptan Tekgöz.
Başarıyla bilmeceyi çözdüler. Lamba parlak bir ışık yayarak sınıfı aydınlattı ve içinden çıkan harfler, bilgelik ve cesaret kelimelerini oluşturdu. Okulun tüm öğrencileri lambanın mucizelerini görmek için toplandılar ve hep birlikte büyük bir kutlama yaptılar.
Eşek Kıvırcık ve Kaptan Tekgöz, birbirlerinin en iyi dostu oldular. Okulun öğrencilerine yaşadıkları macerayı anlatarak, herkesin merak ve cesaretle öğrenmeye devam etmesi gerektiğini vurguladılar.
— Cesaretle ve merakla her şeyi öğrenebilirim! diye bağırdı çocuklar hep bir ağızdan.
— İşte bu! dedi Kaptan Tekgöz, Gözlerinden mutluluk damlalarıyla.
Daha sonra, Eşek Kıvırcık ve korsan Kaptan Tekgöz, Bilgi Bahçesi İlkokulu'nun müdürü tarafından onurlandırıldılar. Her hafta okulda düzenlenen Cesaret ve Bilgi Günü etkinliklerinin sembolü olmaya devam ettiler. Her öğrenci, bu iki kahramanın hikayesinden ilham alarak daha fazla okuyup araştırmaya ve birbirlerine güvenmeye devam etti.
Her gün yeni bir bilmece ve yeni bir macera ile dolu olan Bilgi Bahçesi İlkokulu, artık sadece bir okul değil, aynı zamanda cesaret ve bilgeliğin yuvası olmuştu.
Eşek Kıvırcık ve Kaptan Tekgöz, o günden sonra her hafta okulu ziyaret eder, öğrencilere yeni hikayeler ve bilmeceler anlatırlardı. Bilginin ve cesaretin değerini herkese göstermeye devam ettiler.
